9 Mart 2014 Pazar

sıkıcı işler çok sıkıcı...

Güzelbahçe, İzmir günleri devam ediyor. Burak'ta kalmaya da devam...

Aslında kış uykusunun epey sonuna geldiğimi hissediyorum. Yapmak istediğim bir sürü şey var ama önce yapmayı sürekli ertelediğim birkaç sıkıcı işle ilgileneceğim bu hafta. İki yıldan uzun süredir ikametgahsız yaşıyorum, bi' yere ikametgah aldıracağım; bir yıldır sağlık sigortası ile ilgili bir başvuru yapmam gerekiyor, ikametgah sonrası o işe el atacağım; yıllar önce çalınan motosikletimin çalındıktan sonra işlemeye devam eden vergi borcu hususu var, bir de ona... Bu arada sıkıntılı sonuçlarla (ceza, geçmişe dönük prim ödemesi vb.) da karşılaşmam çok olası galiba ama işte aylardır-yıllardır erteliyorum bunları ve daha fazla kaçmak istemiyorum.

Ha bir de sol topuğumda bir sıkıntı var. Ufak tefek önlemlerim işe yaramadı gibi, daha fazla ilgi bekliyor korkarım. Onunla ilgili yapmam gereken ne var, onu araştıracağım bir de... Düşündükçe içim sıkılıyor ama dedim ya, artık kaçış yok.

Bir önceki hafta, !F İzmir kapsamında, Perşembe'den Pazar'a 7 tane film izledim, 2 filmi ise salladım; yorucu bir maraton oldu zira. Bu arada filmlerden umduğumu bulamadım. Yedi filmin birini epey beğendim, geri kalanları ya vasat buldum ya da kötü (hatta biri için "kötü" kelimesi yetersiz kalıyor). Filmleri salladığım gün (Cumartesi günü) Urla-Kuşçular köyünde yaşayan Şadan'a gittim yine -hatta Burak'la gittik- ve peynir yapmayı öğrendik. Yine çok güzel bir gün geçirdim orada. Sıkkın ve sıkışmış hissettiğim günlerden sonra ilaç gibi geldi. O günün akşamında da (güya yorgundum di mi) Burak'la gaza geldik ve Alsancak'a gidip canlı müzik olan bi' yerde takıldık biraz.

Dört gün üst üste şehre gitmek beni acayip yordu ve boğdu. Sonrasında ise, geçtiğimiz Pazartesi'den Cuma akşamına kadar sadece pazara ve mandıraya gittim, onun dışında hep evdeydim. Okuma, blog yazma ve yavaşlama halleri... Hayatımda ilk (bilemedin ikinci) kez birkaç kitabı eş zamanlı okuyorum. (Kendime hatırlatmak için not edeyim: Henry David Thoreau - Doğal Yaşam ve Başkaldırı, Lao Tzu - Tao Yolu Öğretisi, Jolan Chang - Sevişen Çiftlere Taocu Sevişme.) Çok güzel geldi bu sakin günler. Okumak ve yazmak da öyle... Yalnız yazmak istediğim kitabımla ilgili atalet halindeyim bu aralar. Kendimi biraz daha zorlamalı mıyım bilmem.

Cuma akşamı Özgür'ün evine gittik, 11 kişi çember yaptık. Pek güzel bir geceydi. Sonra dün (Cumartesi) sabah, İzmir'e gelmiş olan babamla buluşup kahvaltı yaptık, sohbet falan ettik. Bu sabah kahvaltıda ise Urla'ya yeni taşınmış olan Ebru'daydık (Burak, ben, Argın, Özgür). Akşam üstü de Bademler köyü ve Sığacık pazarlarına gittik, Seferihisar'dan un aldık, falan da filan.

Şimdilik durumlar böyle. Likya yolu ve diğer bir takım yürüyüş parkurları, Ankara, Güneydoğu turu, Alanya ve daha fazlası beni çağırıyor ama şu halletmem gereken işleri bi' halledeyim, topuğumu da iyileştireyim de..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder