8 Aralık 2012 Cumartesi

Alanya'da tembellik

Bu akşamüstü koşarken kafamda yüz tane şey vardı. Eve gelince hemen yazmalıydım ama kaç saattir oyalanınca birçoğu kaçtı korkarım. "Başlayınca açılır mıyım acaba?" diyerek deneyelim bakalım.

8 gündür Alanya'dayım ve çok iyi geçiyor. Her sabah 8-9 arasında kalkmaca, sonra uzun bir kahvaltı, sonrasında gitar, internet, TV'de snooker turnuvası (şu anda da bir yandan izliyorum), birtakım filmler ve diziler ile geçen bir rutinim var. Bir de her gün yemek yaptım, büyük bir keyifle. 2 kere de koşmaya çıktım. 8 günümün özeti budur. Annem de nihayet dün akşam gelebildi Bursa'dan.

Eylül'den beri sürekli hareket halinde olduğumdan mütevellit, Alanya'da bir yandan dinlenirken, diğer yandan da yaşadıklarımı sindirme gibi bir isteğim vardı. Geçen günlerin, gittiğim yerlerin, yaptıklarımın ve yaşadıklarımın üstünde durmam gerektiğini düşünüyorum, yoksa silinip gidecekmiş gibi geliyor birçok şey. Bunda tam olarak başarılı olduğum söylenemez. Yani dinlenme kısmı mükemmel gidiyor ama sindirme kısmında fazla bir ilerleme kat edemiyorum. Bunun nedeni de kimseyle fazla sohbet etmemem (Emir Abi'yle ilk 1-2 gün bir miktar konuştuk gerçi), sorulara muhatap (evet tek "t" ile yazılıyormuş meğer) olmamam falan. Burcu ile konuştuk bugün, "seninle röportaj yapmak lazım, insanlar sorulara cevap verirken açılıyorlar." dedi. Haklı, benimle röportaj yapmak lazım. ((: Bugün annemle konuşmak iyi geldi mesela, daha çok konuşursak daha da iyi gelebilir.

Bu arada hiç kitap okumadım. Bunun bir nedeni zihnimi dinlendirmek iken, diğer nedeni de 2 ay önce Alanya'dayken sipariş etmiş olduğum ama ben gittikten sonra gelen kitapları okumayı çok istemem, ancak bu kitapların annemle olması idi. -Eminim bu detayları herkes çok merak ediyordur.- ((: Neyse dün annem gelince, bugün o kitaplardan birine başladım ve bununla ilgili çok heyecanlıyım. Kitabın adı "Meteliksiz", Derin Kitap'tan. 1 yıl boyunca para kullanmadan yaşayan Mark Boyle'un hikayesi, kendi kaleminden. Henüz çok az okudum ama inanılmaz ilham verici bir kitap olduğu çok belli.

İlham demişken... Zaman zaman hepimizin karşımıza çıkan ilginç bloglar ve web siteleri var. Ben bunları belli bir yerde toparlamak istedim ve facebook'ta bunun için bir grup kurdum. Bu grubun, bizlere ilham veren, sosyal ve(ya) bireysel gelişimi yansıtan ve teşvik eden sayfalar olmasından bahsettim ve gerek benim, gerekse gruptaki diğer arkadaşların paylaşımları ile büyüyen bir grup olmasını umuyorum. Dünyada ve(ya) Türkiye'de seyahat edenlerin, farklı hayatlar yaşayanların, farklı ekonomik sistemlerin anlatıldığı, farklı bir dünya isteyen ve bu yönde çalışmalar yapan kişilerin oluşturduğu sitelerin tanıtımını yaptığımız bir grup oldu bu; çok da güzel gidiyor şu anda. İsteyen herkes http://www.facebook.com/groups/452935718099030/?fref=ts adresinden bu gruba ulaşabilir. Okuduklarımızı, duyduklarımızı paylaştıkça daha da heyecanlanacak ve başka bir dünyanın mümkün olduğuna daha da inanacağız, diye umuyorum. Belki zamanla bir web sitesine de dönüşebileceğini düşünüyorum. Bakalım...

Bu arada 2013 Anadolu Jam'in organizasyon ekibindeyim. Çok güzel oldu. Tüm hazırlık sürecinde yer alacağım ve önümüzdeki yıl düzenleyeceğimiz Jam'e de bir kez daha katılma şansına sahip olacağım. Perşembe akşamı Skype üzerinden ilk toplantımızı ve iş bölümümüzü yaptık.

Plansızlık halim aynen devam ediyor. Burada ne kadar kalırım, yakın zamanda tekrar yollara düşer miyim, ne ara İstanbul'a giderim, iş durumu ne olacak, gibi soruları kendime sorMAmaya devam ediyorum. Tamamen akışa bırakmış durumdayım ve içimde en ufak bir endişe yok. Şu an için özgürlüğün tadını çıkarmaya devam ediyorum; beni sıkıştıran, daraltan herhangi bir etken yok ve bu gerçekten çok büyük bir lüks. Bunun için gerçekten çok mutluyum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder