2 Aralık 2012 Pazar

kaş'ta son günler ve şimdi alanya


bir süre hareket etmemekte fayda var. son 3 ayda yaptıklarımı sindirmem için biraz zamana ihtiyacım var. ne kadar çok km yol yaptım, ve ne kadar değişik deneyimler...

cuma akşamından beri alanya'dayım. annem henüz bursa'da olmadığından emir abi (eşi) ileyiz. gelir gelmez ocakbaşı-rakı ziyafeti yaptık, evde pek bi'şey yokmuş zaten.

dün epey bir mutfak alışverişi yaptım. aylardır yollarda olan ben, sebze, yeşillik, kahvaltılık vs almayı nasıl da özlemişim. almakla kalmadım tabii; eve gelir gelmez kaş'ta aydın abi'nin yapmış olduğu sebze çorbasından (kabak, havuç, soğan ve bulgurun güzel birlikteliği) yaptım, tek fark blendırdan geçirmeden... sonra z.yağlı patlıcan yemeği... sonra akşam olunca, ayıptır söylemesi (et-balık vs yapınca, söylemesi ayıp oluyor ya :D) zeytinyağı ve süt ile marinelemiş olduğum antrikotları fırına verdim. bir de salata ile sofra tamam oldu. e rakı eşliğinde tabii ki...

ayrıca sabahları omletler, şunlar, bunlar... göçebelik güzel ama yerleşik hayatı da özlemişim meğer.

öncesine de kısaca değinmek gerekirse, pazartesi yine zeytin toplayarak geçti ve salı sabahı lina ve sebastian'ı isveç'e uğurladık, aydın abi ile başbaşa kaldık. salı-çarşamba günleri benim için çok yeni olan şeyler yaptık, tırmıkla tarlayı sürmek, ağaçların etrafını çapalamak gibi gibi... ayrıca domates, acı biber topladım, keçiboynuzu ağacı diktik, bezelye vs. ektik. pek keyifli ve pek yorucu geçti 2 gün. ama fiziksel yorgunluğun ötesinde, son birkaç ayın yorgunluğunu da iyice hissedince, perşembe günü öğlene kadar odunları sıralayıp kaş'a indim. 1 ya da 2 gün orada kalıp alanya'ya geçecektim. ucuz bir pansiyon bulup dolaşmaya çıktım. kaş, kış aylarında düşündüğümden de sakin ve hatta ölü. ortalıkta insan yok doğru düzgün. dolaştım, yürüdüm... hava kararırken denize nazır bira içtim, sonra da bi'şeyler yedim falan... erkenden yattım, yapacak birşeyim de yoktu zaten, kitap okuyasım da...

sabah kalktım, kahvaltı yaptım, kısa bir kaş turu sonrası yola düştüm. en zorlu otostop deneyimlerinden biri oldu, 5 saatte antalya'ya varabildim. gerçi dolmuşla gitsem de 4 saat ama çok yerde durduğu için öyle. bu güzergahta bu mevsim sıkıntılıymış, anlaşıldı. antalya'da indiğim yerden bi otobüse bindim ve alanya yoluna çıktım. fakat sonra çok fena yağmur bastırınca ilk gelen alanya otobüsüne bindim ve geldim.

hava mevsime göre çok sıcak, an itibariyle 20 derece. ilk kez aralık'ta denize girebilirim. hem böylece orada burada lafı açıldığında, "o da bişey mi ben aralık'ta bile girmiştim denize" diyebilirim böylece; havam olur. ((: tabii ortamda ocak'ta girenler olmadığında...

bir süre buralardayım, artık yavaşlama zamanı...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder