3 Ocak 2014 Cuma

"Coşkun bir dün"den...

Şu anki (aslında dün geceden beri var olan) halet-i ruhiyemi kayda geçirmem, kendimi ifade etmem lazım. Önemli hissiyatlar bunlar.

Acayip coşku doluyum, bir süredir "kış uykusuna yattım" deyip duruyorum fakat aslında içimde biriktirdiğim şeyleri dışarı çıkarmak için fırsat kolluyormuşum. Düne kadar da çıkarıp duruyordum gerçi, son zamanlarda bir sürü yazdım-çizdim bloglara...

Ama dün öyle bir hızlandı ki her şey, bunlardan biraz bahsedesim var:

Seney-i devriyesi gelmek üzere olan "küçük şeyler" fikri, en az 5-6 aydır kafamın bir yerlerinde gezinmekte olan "kitap yazma" fikri, Ocak ayında gidip gitmemeye karar vermeye çalıştığım Council eğitimi ve gitmek istediğim ama kontenjan durumunun belirsiz olduğu TEGV'in bir eğitimi, bir yandan da yapmak istediğim düzeltmenlik/editörlükle ilgili bi'şeyler kafamda döner, ben bir yandan da Kurtlarla Koşan Kadınlar'ı okurken defteri açtım ve yan yana şunları yazdım:

Küçük Şeyler                              Kitabım                          Council

Bu işi çözmek lazımdı ve Council için, daha önce katılmış olan Begüm ve Yaprak'la konuştum ve -zaten niyetliydim gerçi ama- gitmeye karar verdim. Başvurumu yaptım, cevabımı aldım, gidiyorum.

Sonra "küçük şeyler"e mi el atsam artık diye düşünürken ve içimden sohbetler'e bununla ilgili bir yazı yazarken Emek aradı ve düzeltmenlikle ilgili çok fazla yardımcı olamayacağını, ama çeviri yapmak istersem bununla ilgili bir şeyler yapabileceğini söyledi. (Ona göndermiş olduğum e-mektupta "aslında çevirgen olmayı da deneyesim geliyor bazen" demiştim.) Bu konuda kendime çok güvendiğimi söyleyemem, hatta bir süredir İngilizce okumaktan ve konuşmaktan fellik fellik kaçıyorum ancak tam da bu nedenle bu konunun üstüne gitmeyi de istiyorum ve aslında İngilizce altyapım iyi, Türkçe altyapım ise gayet iyi olduğuna göre bunu yapabileceğimi de düşünüyorum. Emek bana 250 sayfalık bir kitaptan bahsetti ve sonrasında gönderdi hatta, kendimi deneyip bunu yapıp yapamayacağımı görmek istiyorum. (Bununla birlikte diğer koşturmacaların içinde buna -en azından şimdilik- muhtemelen yeterince zaman ayıramayacağımı kendisine de yazdım bugün)

Emek'le konuşmamız bitti, ben yazıyı da bitirdim ve paylaştım. Klasik heyecanlı bünye, duramadı ve hemen bir Facebook sayfası açtı. Halbuki yazıda, efendi gibi, konuya el atmak isteyen arkadaşları bana e-posta göndermeye davet etmiştim. Sayfayı açmakla kalmayıp bir sürü de kişi davet etmiş bulundum ve sonrasında bu sayfa üzerinden tartışma açmaya çalıştım. An itibariyle birkaç başlık altında yapılan birkaç yorum var, bununla birlikte bir an önce (belki yarın, belki yarından da yakın) uygulamaya da geçecek gibiyiz. ((:

Council ve küçükşeyler'le ilgili adım attıktan sonra bu gazla bir de kitabın ilk ciddi girişimine girmiş buldum kendimi. Bu konunun 5N1K'sını yazdım, çizdim kendi kendime. En azından nereden tutabileceğim hakkında fikirlerim var, an itibariyle.

Tabii sonra bir anda panik haline girdim. Zira küçükşeyler'le, kitapla ilgili ilk adımları atmış, tam olarak aklımda yokken "çeviri" denen şeyi hayatıma alma denemesi yapmaya karar vermiş, Ocak ayında İstanbul'da bir veya iki tane eğitime katılmaya karar vermiş, bunlar yetmez gibi daha bir sürü irili ufaklı şeyi de kafasından geçiriyor idim. Hepsini alt alta yazdım ve yanlarına da 1-2 cümle yorum.

Örneğin;

"- Meditasyon - İhmal etme abi, her gün...
- Kitap - Beslenmeye devam...
- Yemek - Rölantide devam..."
gibi...

Sonra da bilgisayarı kapatmayı başarıp Burcu'yla konuşup tüm bu coşkuyu aktarıp telefonu kapatıp şimdiye kadarki en uzun meditasyonumu yaptım (saate bakmadım ve o anlarda zaman mefhumundan çok uzaklaştım ama yarım saate yaklaşmış olabilirim sanki) ve gittim yattım.

Biraz döndüm, bu coşkuyla hemen uyuyamadım ama çok da sürmedi. Çok acayip rüyalar gördüm fakat bölük pörçük aklımda. Geç yatmama rağmen de erken kalktım ve hayat devam ediyor işte...

Coşkuyla...

Yine hamiş: Yazıyı yazdım, paylaştım ve o an kargo geldi ve fotoğrafta gördükleriniz elime ulaştı. 3 kitap daha yolda işin güzeli. İyice kendimden geçmiş durumdayım...


1 yorum:

  1. Yihhhuu HİÇBİR YERDEN HABERLER :)
    Taş ev de sanki o 'hiçbir yer' gibi oldu şu sıralar.Kitaba çok sevindim... Yakında...:)

    YanıtlaSil