En son yazdığımdan bu ana kadar, Burcu geldi ve 4 gün Alanya'da idik; sonra Flora'ya geçtik (daha önce birkaç kere bahsettim ama bilmeyenler için bir kez daha www.olymposflora.com); sonra da, -yine daha önce planlardan bahsetmiştim- Olimpos yakınlarında, Yazır Köyü'nün Çay Mahallesi'ne geldik. Galiba şimdilik Alanya kısmından biraz bahsedeceğim; çok yazasım yok çünküm.
Salı günü (dün değil bi öncekisi) öğlene doğru Burcu'yu aldım otogardan; Cumartesi sabahına kadar pek güzel vakit geçirdik. Bolca yürüyüş, uzun ve güzel kahvaltılar, yemekler, bir kere de denize girerek geçti. Deniz henüz soğuk bayağı; bir de pek dalgalıydı, çok yüzemedik. Hatta ben bir şekilde girmeyi başardığım sıralarda Burcu boğulma tehlikesi atlatmış, haberim yok. Neyse ki boğulmadı; başıma bi sürü iş çıkardı valla! ((:
Yürüyüşler çok güzeldi. Annemlerin evinin hemen üst kısmındaki dağda tepede yürüdük ilk gün, ki yıllardır orada yürümek aklıma bile gelmemişti. Likya Yolu'na yürüyüşe gideceğim, doğada yürümeyi pek seviyorum ama burnumun dibinde de yürüyebileceğim yerler var, akıledemiyorum. Sonra bir gün, şehir yürüyüşü tadında yürüdük epey bi... Bir gün de Alanya Kalesi'nin bir yerinden tırmandık, bilmeden orman-tepe yürürken Kale'de bulduk kendimizi, sonra da yine ara yollardan tekrar aşağı yürüdük...
Alanya'da epeydir böyle hareketli vakit geçirmemiştim, pek iyi geldi. Bol sohbet, yürüyüş, deniz, yeme-içme...
Yok yok yazamıyorum. Burada durayım şimdik...
13 Nisan eklemesi: Ya çok eğlendiğim bi'şey olmuştu, bugün hatırladık Burcu'yla. Annemlerin evinin üst kısmında yürüdüğümüzü yazmıştım ya; o yürüyüşün sonlarına doğru birkaç köylüyle karşılaştık, keçileri dolaştırıyorlardı; ilginç dakikalar geçirdik onlarla. Adam, Burcu'yla aramızda bi'şey olup olmadığını İngilizce'sini de kullanarak "friend or wife?" ("arkadaş mı, eş mi?") dedi; "arkadaş, arkadaş" da desem inanamadı bir türlü. "Why?" ("Neden?") diye sordu; adamı tatmin edecek bi cevap veremedim ki 2-3 kere daha aynı şeyi sordu ((:
3 de kadın vardı grupta; adamın da eşi olan teyze, Burcu'nun bekar olduğunu ve köyde yaşadığını duyunca, "Ah benim oğlan da geçen sene evlendi; tüh ne güzel olurmuş daha önce karşılaşsaydık. Siz hayvanları çıkarırdınız, ben evde yemek yapardım." diye dövündü de dövündü. Pek sevdi Burcu'yu birdenbire... Geliniyle çok iyi anlaşamıyo heralde ((:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder