18 Eylül 2012 Salı

göçebe günlükleri gün 14,15

Çok bi'şey yapmıyorum birkaç gündür. Üzerimde yorgunluk var. Hep evde oturasım var, çıkmayasım...

Pazar günü sadece alışveriş yaptım biraz, sonra evde bunu yemeğe çevirmeye çalıştım da Nes'e rezil oldum. 10 gün öncesinde Ekin'de yapmış olduğum ve çok beğendikleri patlıcanlı Emre kebabını aynı şekilde yaptım ama elimde patladı. Patlıcanlar pişmedi, etler kurudu, falan. Nes bıyık altından güler, ben "aslında ben güzel yemek yapıyorum bi' kere" diye çırpınırım. İşin kötüsü birkaç gün önce yaptığım çorba da o kadar güzel olmadı. Yok yok mutfaktan belli ki.. Nes'in kardeşi Elif beğendi çorbayı neyse ki ((: Yemek de çok rezil olmadı yine ama çok da güzel olmadı işte; bi de çok bekletti bizi.

Yemek sonrası onlar gittiler, ben evde yalnız takıldım. Bi diziye başladım, biraz yazdım sonra, diğer blog'a koydum hatta.

Dün de akşamüstüne kadar evde takıldıktan sonra GeziJam'le ilgili Burcu'yla toplandık ve önemli bazı yerlere ulaştık sanki. Bu arada GeziJam için 13-17 Ekim arasında pilot bir çalışma yapmayı düşünüyoruz ve sonrasında projeyi daha da şekillendirmeyi. Bununla ilgili gelişmeleri de paylaşırım, yeri geldiğinde.

Sonra akşam yine bir Jam buluşması yaptık, Hanzade'nin orada. Yemece, içmece, sohbet... Gayet keyifliydi, her zamanki gibin...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder