7 Eylül 2012 Cuma

göçebe günlükleri - gün 5 - yollar


Karacabey’e doğru yoldayız. Bülent kullanıyor, Burcu yanında. Ben ve Hülya (şimdi uyuklamaya başladı.) arkadayız. Pek yazacak havada hissetmesem de yazmak istedim. En azından “şunu yaptık, bunu yaptık” diye özetlemek…

Hülya’yı alıp yola düştük akşam. Feribot kullanmadık da, körfezden dolaştık. Seviyorum o yolu. Hepimiz açtık ama Orhangazi’de yenecek köftelerin hayali ile tuttuk kendimizi; Burcu’nun getirdiği Muş ekmeği ve hıyarlarla idare ettik. Orhangazi’ye varıp da Yusuf’ta köfteleri götürürken beklediğimize değdiğini düşündüm ama.

Bu arada yolda, Bülent’in zengin ötesi arşivinden çok güzel albümler dinledik; ama özellikle Bach – Oriental (ya da öyle bir isim) albümüne bayıldık hepimiz. Bach’ın bestelerine perküsyonun eşlik ettiği çok güzel bir çalışma. Şiddetle öneririm.

İşte sonra da Gemlik falan derken İzmir yoluna düştük. Pek bi’şey yok içimde.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder